Bireysel imparator penguenleri uydu görüntülerinde tanımlanamaz. Bununla birlikte, büyük grupların dışkısı uzaydan kahverengi bir nokta olarak açıkça görülebilmektedir.

Cambridge (İngiltere). Remote Sensing In Ecology And Conservation dergisindeki bir yayına göre, İngiliz Antarktika Araştırması’ndan bilim adamları, Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) uydu görüntülerini kullanarak önceden bilinmeyen on bir imparator penguen kolonisi keşfettiler. Bu nedenle, en büyük penguen türlerinin toplam nüfusu, daha önce varsayılandan yüzde ona kadar daha fazladır ve şu anda yaklaşık yarım milyon hayvan olması gerekir. Araştırma yazarlarına göre, bunun deniz buzu habitatı iklim değişikliği nedeniyle ciddi şekilde tehdit altında olan türlerin hayatta kalması için önemli etkileri var.

Bilim daha önce on bir koloniden üçünü tanımlamıştı ve Sentinel-2 uydu misyonu tarafından uzaydan alınan görüntüler şimdi onların varlığını doğruladı. İzole yaşam alanı ve elverişsiz koşullar nedeniyle, araştırmacıların imparator penguen kolonilerinin sayısı ve boyutu hakkında kesin bir fikir edinmesi zordur.

İmparator penguen kolonilerini ortaya çıkaran dışkı

Bireysel imparator penguenleri, boyutları nedeniyle uydu görüntülerinde tanımlanamaz. Bu nedenle Peter Fretwell liderliğindeki bilim adamları, uzaydan beyaz buz üzerinde kahverengi lekeler olarak tanınabilen dışkıya dayalı yeni popülasyonları belirlediler. Mevcut bilgilere göre, Antarktika’da şu anda 61 imparator penguen kolonisi ve toplamda 278.500 üreyen çift var.

Yeni kolonilerin habitatı tehdit altında

Ne yazık ki, yeni keşfedilen kolonilerin tümü, Antarktika’nın iklim değişikliğinin etkileriyle ciddi şekilde tehdit edilen bölgelerinde yaşıyor. Bu nedenle, iklim değişikliği nedeniyle nüfustaki düşüşün, imparator penguenleri için daha önce düşünülenden daha büyük olması muhtemeldir. Phil Trathan’ın açıkladığı gibi, “Üreme alanlarının tümü, en son model tahminlerine göre iklim değişikliği riski taşıyan yerlerde bulunuyor.”

Bu nedenle araştırmacılar, “bu bölgelerdeki kuşların muhtemelen kömür madenlerindeki kanaryalara benzediğini” belirtiyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir