
- Ortalama sperm konsantrasyonu 1973 ile 2018 arasında mililitre meni başına 101,2 milyondan 49 milyona düştü.
- Olası nedenler, akıllı telefonlardan gelen ısı radyasyonu ve kadın cinsiyet hormonu östrojenin içme suyuyla artan alımıdır.
- Şimdiye kadar, erkek doğurganlığı tehlikeye girmedi. Bununla birlikte, daha fazla düşüş, insanlığın doğal üreme yeteneğini engelleyebilir.
Erkeklerdeki sperm sayısı kırk yıl içinde dünya çapında keskin bir şekilde düştü. Düşüşün nedenleri ve sonuçları hala belirsizdir.
Kudüs İbrani Üniversitesi (HUJI) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 1973 ile 2018 yılları arasında ortalama sperm sayısı 101,2 milyondan 49 milyona düştü. Uzman dergisi Human Reproduction Update’te Hagai Levine ile çalışan bilim adamlarının bildirdiği gibi, veriler de sperm sayısının giderek daha hızlı azaldığını gösteriyor. Sperm sayısı şu anda yılda yüzde 1,1 oranında düşüyor.
HUJI meta çalışması, 53 ülkeden 57.000’den fazla erkeğin verilerine dayanmaktadır. Freiburg Üniversite Hastanesi üroloji tıbbi direktörü Profesör Christian Gratzke’ye göre, dünyanın tüm bölgelerinden gelen çok sayıda denek, çalışmanın güçlü yönlerinden biridir. Sonuçları, 2017’de yayınlanan ve yalnızca Kuzey Amerika, Avrupa, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan erkekleri dahil etmekle eleştirilen bir çalışmayı doğruluyor.
Sperm konsantrasyonundaki düşüşün nedenleri belirsiz
Çalışma, düşen sperm konsantrasyonunun nedenlerini yanıtlamamaktadır. Gratzke’ye göre, düşüşten kadın cinsiyet hormonu östrojenin içme suyu yoluyla artan alımı sorumlu olabilir. Doğum kontrol hapı alan kadınlar idrarlarında bu hormonu salgılarlar. Kanalizasyon arıtma tesisleri atık sudan filtre edemediği için hormon insanların içme sularına karışıyor.
Örneğin dizüstü bilgisayarlar ve akıllı telefonlar tarafından yayılan termal radyasyonun sperm sayısını azaltabileceğinden de korkuluyor. Ancak, bu bağlantı henüz çalışmalarla kanıtlanmamıştır.
doğurganlık risk altında mı?
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, meni mililitresinde 15 milyondan az sperm değeri sorgulanabilir. Gratzke ayrıca sperm konsantrasyonundaki mevcut düşüşün doğurganlık üzerinde henüz olumsuz bir etkisi olmadığına inanıyor. Spermin canlılığı ve hareketliliği doğurganlık için çok daha önemlidir. Ancak bilim artık bu faktörleri çok daha farklı bir şekilde araştırdığı için tarihsel bir karşılaştırma pek mümkün değil.
Testis kanseri için risk faktörü
Ancak çalışma yazarları, düşük sperm konsantrasyonunun testis kanseri için bir risk faktörü olduğunu açıklıyor. Sperm konsantrasyonu düşmeye devam ederse, insanlığın doğal üreme yeteneği de tehlikeye girebilir. Bununla birlikte, sperm sayısı önemli ölçüde düşük olan erkekler de tüp bebek kullanarak çocuk sahibi olabilir. Bu nedenle steril kabul edilmezler.